Bu senenin en keyifli tatilini Ekim sonunda Kurban Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı'nın birleştiği tarihlerde yapma fırsatı bulduk. Annem ve babam, ablam, yeğenim ve eniştem, eniştemin anne babası ve bizim dörtlü. Antalya Belek'teki Letoonia Golf Resort Otel'e gitmeye karar verdik ve hazırlıklar başladı.
24 Ekim günü sabah İzmir'den arabayla yola çıktık. Ara ara yağmurlu ama çok soğuk olmayan çok hoş bir iklimde şimdiye kadar yaptığımız araba yolculukları ile kıyaslarsak en "huzurlu" yolculuğumuzu yaptık Tuna ve Nil ile birlikte. Sadece bir kez mola verdik ve Antalya'ya saat 3 gibi vardık. Önce Lara'ya uğradık çünkü Can'ın anne, baba ve dedesi de oradaki evlerindeydi tatil için. Onlarla biraz vakit geçirdikten sonra otelimize vardık.
Gerçekten çok güzel bir mimari ve peyzaja sahip otelimizdeki ilk gecemizde ablam, eniştem ve Gün ile bareberdik. Annemler ertesi gün sabah geleceklerdi otobüsle. Yemekten sonra otelde biraz gezindik ve dinlenmek için odalarımıza çıktık.
|
Letoonia Golf Resort - Belek |
|
odamızdan havuz manzarası |
Tuna ve Nil sabah anneanne ve dedelerini görünce çok mutlu oldular. Kahvaltıdan sonra oteli ve sahili keşfetmek için yürüyüş yaptık.
|
keşke hep bu kadar yeşil bir yerde yaşayabilsem |
Hava çok güzeldi ve herkes denize giriyordu. Biz ilk gün cesaret edemedik çünkü Tuna ve Nil'in zaten kreşle beraber başlayan kronik öksürükleri vardı. O gün kumsalda oynamakla yetinmek zorunda kaldılar ama yine çok eğlendiler.
|
üçüzlerimiz :) |
|
Gün, Nil ve Tuna |
|
Sedat dede ile muhtelif oyunlar |
|
Şanslı torunlar |
Birbirlerini çok özlemiş olan Tuna, Nil ve Gün doya doya oynadılar. Yaşıt olmaları çok güzel bizim için, gören herkes onları üçüz zannediyor zaten. Tuna ile Gün genelde daha iyi anlaşıyor, Nil daha kendi hayal aleminde bir çocuk gibi geliyor bana.
|
kuzenler elele |
|
benim tatlı cadım, Nil'im |
|
Tuna kahvaltı keyfinde |
|
Teyzesinin gülü, güzel Gün'üm |
Tuna her gittiği yerde olduğu gibi otelde de dikkat çekmeyi başardı. Özellikle babasının ona göz kırpmayı öğretmiş olması ve Tuna'nın gülerek kadınlar göz kırpması hepimizi gülmekten kırdı geçirdi.
Akşamları her büyük otelde olduğu gibi animasyonlar, şovlar vardı ve son senelerde gördüğüm en başarılı animasyon ekibine sahiplerdi. Çocuklarla beraber keyifle izleyebileceğimiz gösteriler hazırlanmışdı. Nil zaten gözünü ırpmadan seyreder ama geçen tatilde bu tip etkinliklerden hiç hoşlanmamış olan Tuna da bu defa bizi üzmedi ve yanımızda keyifle izledi.
İkinci gün ben Tuna ve Nil'in denize girmek istediklerini görünce itiraz etmedim ve çok eğlendiler. Biz de yüzdük tabii ve gerçekten Ekim'de Antalya'da denize girmek çok daha keyifliymiş.
|
değmeyin keyfime |
|
bu su tuzlu yine |
Otelin havuzu da çok keyifli görünüyordu ama soğuktur diye pek yüz vermemiştik. Sonra ablamlar su kaydıraklarını cazip buldular ve çocuklar gibi kaymaya başladılar. Ben bu fikirden hiç hoşlanmadım ve direnmeye çalıştım ama sonunda "Hadi, bunu da denememiş olmayayım" diyerek büyük ve dönen kaydıraktan kaymaya karar verdim. İşte söylüyorum "Hiç hoşlanmadım!" hatta hiç abartmıyorum "Hiç sevmedim!" Bir daha kimse bana aquapark falan demesin. :)
Akşamları yemek saatinde enerjilerinin doruğuna çıkan çocuklarımız restoranda her fırsatta değişik şekillerde eğlendiler. Bize de onları fotoğraflamak düştü.
|
çok komiksiniz siz |
|
Nil yine pozcu, Gün meraklı ve Tuna bir sonraki muzurluğu düşünmekte |
Tatil her zaman çabuk bite, bu tatil de göz açıp kapayana kadar geçti. Hepimiz için çok güzel bir mola oldu. Yazın da keyifli olabileceğini düşündüğümüz yeni bir yer keşfetmiş olduk aynı zamanda.
Döndük ve hayat kaldığı yerden hızla devam etti. Bu gecikmiş tatil yazısını yazarken bir yandan Şubat ayında derslerim bitince planladığım Ankara gezimizi düşünmekteyim. Bakalım Tuna ve Nil bu sene de kar oymama şansını yakalayabilecekler mi?
çocuklar mutlu olsun yeter ki...
YanıtlaSil:) kesinlikle
Silharika bir tatil olmuş, hele ki sevdiğiniz insanlarla birlikte olunca daha da güzel. ben kuzenlerin bir arada geçirdikleri tatilleri çok seviyorum :) çok büyümüşler tuna ve nil bu arada :)
YanıtlaSil