6 Ocak 2015 Salı

İkiz Mucizelerim Kar Sever

Çocukluğum, gençliğim, 20'li yaşlarımın tamamı Ankara'da geçti.  İlkokul'a gittiğim seneler Maltepe'de otururduk.  Hem hava kirliliği hem de Ankara'nın insanın yüzünü kesen soğuğu yüzünden annem atkılarımızla burnumuzu bile kapatacak şekilde dolma yapardı bizi ve dizlerimize kadar karlara bata çıka okul yoluna koyulurduk.  Kar bizim için çok normaldi çünkü şimdikinden çok daha fazla kar yağardı.  Henüz "küresel ısınma" laflarını bilmiyorduk o zamanlar.

Özellikle Bilkent Üniversite'sinde okuduğum seneler karla olan mücadelemiz, okulda mahsur kalışlarımız müthişti.  

Ankara'nın beyaza büründüğü geceler en büyük eğlencemiz tüm kuzenlerim, ablam ve Can'la birlikte kendimizi sokaklara atıp çocuklar gibi karlarda yuvarlanmak, çamaşırlarımıza kadar ıslanıp iliklerimize kadar üşüdükten sonra Kıtır'da kokoreç ve bira keyfi yapmaktı.  O günleri hep çok özlüyorum.
Ankara - Boğaz Sokak
Ankara - Kuğulu Park
2004'te evlendik, İzmir'e yerleştik.  İzmir iklimine alışmak hiç zor olmadı bizim için.  Çok yaşanası bir iklim gerçekten.  Yazın aşırı sıcak günlerini saymazsak İzmir'in havasını çok seviyorum.  Kış benim için sonbahar gibi geçiyor.  Sadece çok rüzgar olduğunda hava "soğuk" diyebiliyorum.

Tuna ve Nil'de bildiğiniz gibi İzmirliler.  Burada doğdular, büyüyorlar.  Henüz "çiğdem", "gevrek" ve "klorak" demiyorlar ama mutlaka diyecekler :).  

Aslında karla tanışmışlardı Ankara'da 2012'de 2.5 yaşındalardı o zaman.  Çok küçük olduklarından hatırlamıyorlar şimdi. Hatta ilk kez karla tanıştıklarında hemen kartopu yapmaya başlamışlardı, şaşırmıştık.



Ankara'ya sonraki gidişlerimizde hiç kar yağmadı, denk gelmedi.  Dediğim gibi, eskisi kadar çok kar yağmıyor artık Ankara'ya.

Tuna ve Nil televizyonda kar gördükleri zaman "Anne ne zaman kar yağacak?" diye hep sorarlar, ben de her zaman "Ankara'ya gittiğimizde yağar belki canlarım" diye cevap veririm.

Ama bu sene kış aniden süprizleriyle birlikte geldi İzmir'e.  İnanılmaz ama kar yağdı İzmir'in yükseklerine.  Bunu duyan Tuna ve Nil'i evde tutmak tabii ki mümkün olamazdı.  Vurduk kendimizi yollara ve Manisa'daki Spil Dağı'nın eteklerinde karla buluştuk.  Benim alıştığımdan çok daha az kar vardı ama bu çocuklarımızı mutlu etmeye yetti de arttı bile.



Kardan adam yaptık, kartopu oynadık, bol bol eğlendik.  Bugün tekrar kar yağdı İzmir'de ama Karşıyaka'ya pek uğramadı.  Yine dağlara mı vursak kendimizi?

Şubat'ta Ankara'ya gittiğimizde yağar belki kimbilir?

4 yorum:

  1. bende dün akşam eşimle bunları konuşuyordum dizlerimize kadar kara bata çıka okula giderdik ıslanırdık ne tatil olurdu ne bişey ve çok mutlu sağlıklıydık şimdilerde karda hemen tatil çocukları mahrum bırakıyorlar aslında bağışıklık sistemini yavaşlatıyor farkında değiller :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, çocukların hep dışarıda oynaması temiz hava alması, koşturması sağlıklı olan. Mümkün olduğu kadar yapmak lazım.

      Sil
  2. şubatta bekleriz ankaraya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şubat başında geliyoruz Ankara'ya ama 5.5. sene sonra ilk defa çocukları anneme bırakıp eşimle seyahate gidiyoruz 5 gün :)) Hala içim rahat değil ama.

      Sil