Baharın Gelişini Uçurtmalarla Kutladık

Geçtiğimiz hafta internetten 15 Nisan Pazar günü Alaçatı  Uçurtma Festivali olduğunu öğrendim.  Kulağa çok eğlenceli geliyordu.  Rüzgarın ve sörfün merkezi olan Alaçatı'da uçurtmalar görmek hem bizim için hem de Tuna ve Nil için değişik bir aktivite olabilir diye düşündüm.

Yağmurlu geçen bir haftanın haftasonu güzel geçer diye umarken hava tahminlerine göz atınca moralimiz biraz bozuldu aslında.  Hem Cumartesi, hem de Pazar günü için yağmur gösteriyordu çünkü.  Cumartesi gelip çattığında gerçekten de yoğun bir yağışla karşılaştık.  Pazar sabahı uyandığımızda parçalı bulutlu bir hava ve arada sırada yüzünü göstermeye çalışan güneş vardı.  "En kötü ne olabilir ki?" düşüncesiyle planımızı bozmadık ve yola koyulduk.

Tuna ve Nil Karşıyaka'dan Alaçatı'ya uzanan yaklaşık 100 km'lik yolda birazcık uyurlar ve oraya gidince eğlenmek için enerjileri olur diye düşünüyordum.  Ama tabii insan ikiz çocuk sahibi olduğunda evdeki hesapların çarşıya uyma ihtimalinin en fazla %50 olduğunun bilincinde oluyor.  Sonuç olarak Nil azıcık uyudu, Tuna neredeyse hiç uyumadı ve Alaçatı'ya vardık.

Festival Alanında ilk göze çarpan kocaman Turuncu ayıcık ve balık şeklindeki balonlardı şüphesiz.  Alana yaklaştıkça havada irili ufaklı pek çok uçurtmayı izleme imkanı bulduk.

Festival'in açılışını kaçırmıştık ama güzel müzikler çalıyordu ve kurulan standlarda pek çok güzel yiyecek göz dolduruyordu.  Bazı firmaların çikolata ve içecek promosyonları da günün küçük sürprizleri oldu bizim için.



Pamuk şekerlerim :)

İmdat! Balık saldırdı

Nil inceleme ekibinde

bu çikolata güzelmiş

Her ortamda kudurabiliriz biz

çikolatamı isteyene böyle bakarım

Kendimize uçurtma yapmamıştık, dağıtılan uçurtmalardan aldık ama rüzgar o kadar sertti ki bir yandan çocukları kontrol etmeye çalışırken bir yandan uçurtma ipleriyle uğraşmak pek mantıklı gelmedi bize.  O yüzden izlemeyi ve fotoğraf çekmeyi tercih ettik.

Çok keyifli ve değişik bir gün oldu bizim için.  İyi ki havaya kanıp planlarımızı iptal etmemişiz.

Dönüş yolu mu?  Can ve Nil uyudular, ben araba kullandım ve Tuna bu aralar en çok yaptığı şeyi yaptı, "Family Guy" daki çocuk gibi non-stop "anne, anne, anne, anneee, anneee, anneeee" diye söylenerek uyumamayı tercih etti ama son 1-2 km de sızıp kaldı :)

Bir Pazar günü de böyle geçti...